Türk Medeni Kanunu’na göre yasal mal rejimi uygulamasının 4 çeşidi bulunuyor:
1. Edinilmiş mallara katılma: Kişiler, evlilik boyunca birlikte edinmiş oldukları malları, boşanma sonrasında yarı yarıya paylaşır. Bir eşin edinilmiş malları şunlardır:
-Çalışmasının karşılığı olan edinimler,
-Sosyal güvenlik veya sosyal yardım kurum ve kuruluşlarının veya personele yardım amacı ile kurulan sandık ve benzerlerinin yaptığı ödemeler,
-Çalışma gücünün kaybı nedeniyle ödenen tazminatlar,
-Kişisel mallarının gelirleri. Eşlerin herhangi bir evlilik sözleşmesi örneği seçmemesi durumunda bu rejim uygulanır.
2. Mal ayrılığı: Mal ayrılığı rejiminde veya mal ayrılığı sözleşmesi örneğinde her eşin malı kendisine aittir. Eşler kendilerine ait olan malları korumak istediklerini ve paylaşmak istemediklerini beyan ederler. Her iki taraf da diğer tarafın malından herhangi bir pay almayacağı gibi, kendi malını da paylaşmayacaktır. TMK 242 bu konuda düzenleme içerir. Mal ayrılığı rejiminde eşlerden her biri, yasal sınırlar içerisinde kendi mal varlığı üzerinde yönetim, yararlanma ve tasarruf haklarını korur.
3. Paylaşımlı mal ayrılığı: Eşler, kendi mal varlıkları üzerinde tasarruf sahibidirler. Eşlerin birlikte edindikleri ve eşlerden hangisine ait olduğu ispat edilemeyen mallar ortak olarak paylaşılır. Bunun haricinde eşler, bu sözleşme ile diğer tarafın sahip olduğu herhangi bir borca da ortak olmak durumunda değildir.
4. Mal ortaklığı: Bu sözleşme kapsamında iki mal çeşidi vardır. Ortak mallar ve kişisel mallar. Genel mal ortaklığında, eşlerin kişisel mal sayılanlar dışındaki malları ile gelirleri ortaklık mallarını oluşturur ve eşler, ortaklık mallarına bir bütün olarak sahip olurlar. Sınırlı mal ortaklığında ise sadece edinilmiş mallardan oluşan bir ortaklık kabul edilir. Kişisel malların gelirleri bu ortaklığa dâhil değildir.
Halk arasında “mal ayrılığı rejimi" ve “mal ayrılığı sözleşmesi” gibi isimlerle de anılan bu sözleşme, eşlerin evlilik sırasında malları nasıl yönetecekleri ve evliliğin sona ermesi hâlinde malların nasıl paylaşılacağına ilişkin yapılan bir sözleşmedir. Mal ayrılığı sözleşmesi sayesinde, ilerde boşanma halinde mal paylaşım sorunları yaşanmasının önüne geçilir. Aşağıda birkaç önemli noktayı maddeler hâlinde vurgulamak isteriz.
· Evlilik sözleşmesi (mal rejimi sözleşmesi) çiftlerin evlenmeden önce veya evlilik sırasında mal varlıklarına ilişkin yapabilecekleri sözleşmedir. (TMK 203)
· Mal rejimi sözleşmesi, evlilik sözleşmesi yapacak çiftlerin, kendileri için uygun olan mal rejimini seçtikten sonra noterde düzenletmesi veya onaylatması şeklinde yapılır.
· Bu sözleşme evlenmeden önce yazılı olarak resmî memur (nikah memuru) tarafından onaylanması şeklinde yapılabilir. Evlendikten sonra noterde yapılabilir.
· Noterde, önceden hazırlatılan bir evlilik sözleşmesi onaylatılabilir. Ayrıca noterde sıfırdan yeni bir evlilik sözleşmesi düzenletebilir. Noterde evlilik sözleşmesi işlemi için eşlerin kimlikleri ve vesikalık fotoğrafları istenir.
· Evlilik sözleşmesi ayırt etme gücüne sahip kişiler tarafından imzalanabilir. Küçükler ile akıl hastalığı veya akıl zayıflığı açısından kısıtlılar için velinin, yasal temsilcinin izni alınması gerekir.
· Seçilen mal rejimi, eşlerden birinin ölümü veya başka bir mal rejiminin kabulü halinde sona erer.
· Taraflar istedikleri mal rejimini kanunda yazılı sınırlar içinde seçebilir, kaldırabilir, değiştirebilirler.
· Mal ayrılığı sözleşmesi evlenmeden önce alınan malların paylaşımını etkilemiyor. Geçmişe yönelik bir mal rejimi sözleşmesi yapılamıyor. Sözleşme, imzalandığı tarihten itibaren geçerli oluyor.
· Herhangi bir evlilik sözleşmesi yapılmamış ise geçerli olan mal rejimi, yasal mal rejimi olan edinilmiş mallara katılma rejimidir.
NOT: Mal rejimlerinden hangisi seçilirse seçilsin ölüm anında hayatta kalan eşin mirasçı olması nedeniyle diğer eşin mülkiyetinde bulunan mallardan mal edinmesi söz konusudur. Eğer mirasın sadece alt soya kalınması isteniyorsa mirastan feragat sözleşmesi yapılmalıdır. Mal ayrılığı sözleşmesine mirastan feragat anlamına gelecek madde konulması kanuna aykırı görüldüğünden noterler tarafından kabul edilmemektedir. Mirastan feragat sözleşemesi yapmak içinse evlilik akdinin gerçekleşmesi gerekir zira öncesinde beklenen bir miras hakkı olmadığı görüşü genel olarak kabul görmektedir. Yargıtay görüşleri de bu yöndedir.