logo

WhatsApp İletişim

 

Yardım Toplama ve Bağış Faaliyetleri Kapsamında Derneklerin Durumu

Türk Medeni Kanunu madde 56 gereğince; “Dernekler, gerçek veya tüzel en az yedi kişinin kazanç paylaşma dışında belirli ve ortak bir amacı gerçekleştirmek üzere, bilgi ve çalışmalarını sürekli olarak birleştirmek suretiyle oluşturdukları, tüzel kişiliğe sahip kişi topluluklarıdır.” Bu bağlamda fiil ehliyetine sahip olan herkes dernek kurabilir. Fiil ehliyetinin koşulları ise bilindiği üzere ayırt etme gücü, erginlik ve kısıtlı olmama hâlidir. 15 yaşını bitirmiş ayırt etme gücüne sahip çocuklar da belirli amaçlarla velisi veya vasisinin yazılı izni ile çocuk dernekleri kurabilirler. Üyelik bakımından ise fiil ehliyetine sahip bulunan her gerçek kişi ile tüzel kişiler, derneklere üye olma hakkına sahiptir.

Dernek tüzüğü dernek kurmak için gerekli evraklardandır. Dernek Yönetmeliği madde 5’te kuruluş işlemleri yer almaktadır. Dernekler Kanunu madde 29’dan başlayan yasaklara göre dernekler tüzüklerinde gösterilen amaç ve bu amacı gerçekleştirmek üzere belirtilen çalışma konuları dışında faaliyette bulunamazlar. Dernekler Kanunu madde 28 gereği; “Dernek adlarında; Türk, Türkiye, Milli, Cumhuriyet, Atatürk, Mustafa Kemal, Şehit, Gazi kelimeleri ile bunların baş ve sonlarına getirilen eklerle oluşturulan kelimeler İçişleri Bakanlığının izni ile kullanılabilir.”, aynı kanunun 22. maddesi gereğince; “Dernekler genel kurullarının yetki vermesi üzerine yönetim kurulu kararıyla taşınmaz mal satın alabilir veya taşınmaz mallarını satabilirler. Dernekler edindikleri taşınmazları, tapuya tescilinden itibaren bir ay içinde mülkî idare amirliğine bildirmekle yükümlüdürler.”

Türk Medeni Kanunu madde 72 gereğince; “Derneğin zorunlu organları, genel kurul, yönetim kurulu ve denetim kuruludur. Dernekler zorunlu organları dışında başka organlar da oluşturabilirler. Ancak, bu organlara zorunlu organların görev, yetki ve sorumlulukları devredilemez.”  Genel kurul, derneğe kayıtlı üyelerden oluşur ve derneğin en yetkili organıdır. Yönetim kurulu, 5 asıl ve 5 yedek üyeden az olmamak üzere dernek tüzüğünde belirtilen sayıda üyeden oluşur. (TMK 84-85) Denetim kurulu, 3 asıl ve 3 yedek üyeden az olmamak üzere dernek tüzüğünde belirtilen sayıda üyeden oluşur. (TMK 86) Genel kurul kararları, toplantıya katılan üyelerin salt çoğunluğuyla alınır. Tüzük değişikliği ve derneğin feshi kararları, ancak toplantıya katılan üyelerin 2/3’ünün çoğunluğuyla alınır. Dernekler Yönetmeliği 15. maddesi genel kurul toplantı usulüne dair açıklık getirmektedir.  

Dernekler, tüzüklerinde gösterilen amaçları gerçekleştirmek üzere uluslararası faaliyette ya da iş birliğinde bulunabilir, yurt dışında temsilcilik ya da şube açabilir, yurt dışında dernek ya da üst kuruluş kurabilir ya da yurt dışında kurulmuş dernek ya da kuruluşlara katılabilirler.

DERNEKLERİN YARDIM VE BAĞIŞ TOPLAMASI ARASINDAKİ FARK?

Bu yazımızda özellikle derneklerin bağış ve yardım toplama ile ilgisine değinmek istiyoruz. Zira bazı durumlarda idare tarafından dernek yönetim kurulu üyelerine izinsiz yardım toplama faaliyeti çerveçesinde idarî para cezası kesildiğini görüyoruz. Bu idarî işlemin yetkili kuruluşu İstanbul ili için, TC. İstanbul Valiliği İl Sivil Toplumla İlişkiler Müdürlüğü ‘dür. Bu idarî işleme Valilik makamının onayı da eklenerek tarafınıza bir tebligat yapılmışsa ve faaliyetinizin izinsiz yardım toplama değil bağış kapsamında olduğunu, idarenin keyfi ve haksız bir idarî para cezası uyguladığını düşünüyorsanız idarî işlemin iptalini sulh ceza hakimliğinden talep edebilirsiniz. Bugünün internet ortamının ne kadar aktif olduğunu düşünürsek genelde internet üzerinden olan faaliyetler izinsiz yardım toplama olarak görülmektedir.

Yardım Toplama Kanunu 3. maddesi gereğince kamu yararına uygun olarak, amaçlarını gerçekleştirmek, muhtaç kişilere yardım sağlamak ve kamu hizmetlerinden bir veya birkaçını gerçekleştirmek veya destek olmak üzere gerçek kişiler, dernekler, kurumlar, vakıflar, spor kulüpleri, gazete ve dergiler yardım toplayabilirler. 5. madde gereğince; “Bu Kanuna göre; makbuzla, belirli yerlere kutu koyarak, bankalarda hesap açtırarak, yardım pulu çıkararak, eşya piyangosu düzenleyerek, kültürel gösteriler ve sergiler yoluyla, spor gösterileri, gezi ve eğlenceler düzenlemek veya bilgileri otomatik ya da elektronik olarak işleme tâbi tutmuş sistemler kullanmak suretiyle yardım toplanabilir.” En önemlisi de madde 6 gereğince; “Kişiler ve kuruluşlar, yetkili makamdan izin almadan yardım toplayamazlar. Ancak, kamu yararına çalışan dernek, kurum ve vakıflardan hangilerinin izin almadan yardım toplayabilecekleri, Cumhurbaşkanınca belirlenip ilân edilir.”  Bu durumda yardım toplamak izne tâbidir.

Yardım Toplama Kanunu 29. maddesinin 2. cümlesinde yer alan “İnternet ortamında izinsiz yardım toplanması hâlinde ise on bin Türk lirasından iki yüz bin Türk lirasına kadar idarî para cezası verilir.” denmiştir. Aynı kanunun 7. Maddesinde yer alan “Yardım toplama faaliyeti bir ilin birden fazla ilçesini kapsıyorsa o ilin valisinden, bir ilçenin sınırları içinde ise o ilçenin kaymakamından izin alınır. Yardım toplama faaliyeti birden fazla ili kapsıyorsa yardım toplama faaliyetine girişecek gerçek veya tüzel kişilerin yerleşim yerinin bulunduğu ilin valisinden izin alınır ve izni veren valilik tarafından ilgili valiliklere ve İçişleri Bakanlığına bilgi verilir. Yardım toplama faaliyetleriyle ilgili işlemler dernekler birimlerince yürütülür.” denmektedir.

Bağış ve yardım mevzuatta ayrı ayrı düzenlenmemiştir ancak; bu iki kavramın aralarındaki farkı anlamak için uygulamaya bakmak gerekir. Bağış genel olarak gerçek veya tüzel bir kişinin bedelsiz veya başkaca bir karşılık almaksızın, gönüllü olarak bir para veya malın mülkiyetini bir derneğe devretmesidir. Yardım ise bir derneğin belirli bir amaca yönelik kullanmak şartı ile kişi ve kurumlardan bağış talep etmesidir. Bağış ve yardım arasındaki farkın anlaşılabilmesi için gelir getirici faaliyetin niteliğine, kapsamına ve faaliyetin yapıldığı yere dikkat edilmesi gerekir. Genel anlamda derneklerin dernek merkezi dışında gerçekleştirdikleri gelir getirici faaliyetleri ise yardım toplama faaliyeti olarak tanımlanır ve Yardım Toplama Kanunu hükümleri çerçevesinde, izne tabi tutulur. DERNEKLERİN ÜYELİK AİDATLARI VE ELDE ETTİKLERİ BAĞIŞ GELİRLERİ YARDIM TOPLAMA KANUNU KAPSAMI DIŞINDADIR. Şöyle ki; Yardım Toplama Kanunu 2. maddesinde; “Bu Kanun; yardım toplamaya yetkili kişi ve kuruluşların, amaçlarına ve kamu yararına uygun olarak, yardım toplama faaliyetlerine ait esasları kapsar. Türk Silahlı Kuvvetlerinin kendi bünyesi içerisindeki yardım toplama faaliyetleri ile dernekler, sendikalar ve bunların üst kuruluşlarına, spor kulüplerine, mesleki kuruluşlara ve bağış kabulüne yetkili vakıflara kendi statülerine göre üyeleri ve diğer kişiler tarafından yapılacak bağış ve yardımlarla bunların öz kaynaklarından sağlayacakları gelirler, bu Kanunun kapsamı dışındadır. “denmiştir. Dernekler amaçlarına uygun faaliyetlerini yerine getirmek ve idarî masraflarını karşılamak amacıyla gerçek ve tüzel kişilerden bağış alabilirler. Bağışlar ayni ya da nakdi olabilir. Bağış alınması veya yapılması herhangi bir idarî izne tabi tutulmamıştır. Böyle bir insanî ve gönüllülük esasına dayanan işlemin idarenin izinsiz yardım olarak değerlendirerek ve yardım platformu yaratılmış gibi düşünülerek idarî para cezasına tabi tutması haksız, hukuksuz, sebepsiz ve kamu yararı amacına aykırıdır.

Siz de eğer dernek yönetim kurulu üyesi veya dernekte yetkili kişi iseniz derneğin yardım toplamak için idareden izin alması gerektiğini unutmamalısınız. Ama bağışın bu kapsam dışında kaldığını savunmak kanunen mümkün. Yine dikkat edilmelidir ki özellikle sosyal medyanın tehlikesi altında yaptığını paylaşımlar genel bir yardım toplamaya sevk veya bağış toplama hakkının kötüye kullanılması olarak görülmesin. Eğer sosyal medyada paylaşımlarınız derneğe üye kazandırmak veya üyelerin aidatlarını düzenli ödemesini teşvik etmek ise sıkıntı olmayacaktır. Fakat eğer paylaşımlar herkese açık ve IBAN numaranız herkesin göreceği ve izinsiz yardım toplama platformu oluşturacak mahiyette ise buna dikkat edilmesi gerekir. Herkese açık paylaşılan IBAN numarasına gelen bağışların açıklamalarına, mahiyettelerine, öncesinde bir yardım çağrısı başlatılıp başlatılmadığına, toplanan paranın büyüklüğüne bakılarak bütüncül olarak gönüllülerden gelen meblağlar değerlendirmeye tabi tutulmalıdır sadece banka hesap dökümlerinde para girdisinin görülmesi izinsiz yardım toplama olarak değerlendirilmemelidir.