logo

WhatsApp İletişim

 

Milletlerarası Tahkimde Gizlilik Yükümlülüğü

Uyuşmazlık çözüm yollarından biri olan Tahkim, milletlerarası ticarî iş ilişkileri sürdüren bireyler ve/veya şirketler tarafından son dönemlerde sık sık tercih edilmektedir. Yapılan araştırmalar neticesinde de tahkimin bu kadar tercih edilmesinin nedenlerinin başında gizlilik yükümlülüğünün geldiği görülmektedir. Ancak gizlilik yükümlülüğünün tahkim yolunun doğasından mı geldiği yoksa taraflar ve hakemler tarafından özellikle yüklenilmesi gereken bir yükümlülük olup olmadığı konusunda ülkeler arasında görüş ayrılığı mevcuttur. Gizlilik kapsamına nelerin girdiği veya girebileceği oldukça önemli noktalardır. Ayrıca gizlilik yükümlülüğünün istisnaları var mıdır ve bunların gizlilik yükümlülüğünün kapsamına ne kadar aykırılık oluşturduğu hususlarının tartışılması gerekmektedir. Tahkimin kamuya kapalı olarak yürütülmesi ve ilgili konunun ulusal mahkemelerin önüne getirilmemesi gizlilik yükümlülüğünün özünü oluşturmaktadır. Tahkim, uyuşmazlıkların ve uyuşmazlıkla bağlantılı olan huşuların ve belgelerin ortaya çıkmadan tahkim uygulayıcıları ve taraflar arasında kalmasını sağlamaktadır. Avantaj olarak gösterebileceğimiz gizlilik yükümlülüğü özellikle Türk Hukuk Yargılama sistemi düşünüldüğünde tahkim uyuşmazlık çözüm yolunun tercih edilme oranını büyük ölçüde artırmaktadır. Şirketler, özellikle ticarî sırlarını koruma altına alarak haklarını aramayı tercih etmektedirler.

TAHKİMDE GİZLİLİK BİRÇOK YÖNDEN ÖNEMLİ KABUL EDİLMEKTEDİR;

Tahkim uyuşmazlığı tarafları, uyuşmazlığı oluşturan iddiaların gün yüzüne çıkmasını ve kamuya açık hâle gelmesini istemeyebilmektedir. Örneğin, kötü niyetli iddialar, gerçeğe aykırı beyanlar, yetersizlik, finansal problemler vb. iddialarla belgelerin açığa çıkmasını engellemek isteyebilmektedirler.

Tahkim uyuşmazlığı tarafları, muhtemel bir sonuç olabilecek olan kaybı kamuya açıklamaktan çekinebilirler. Özellikle de aynı konuya ilişkin uyuşmazlıkları üçüncü kişiler ile de mevcut ise söz konusu kaybın açığa çıkmasını istemeyebilirler.

Tahkim uyuşmazlığı tarafları, kamuya açık olacak olan ya da belirli destek gruplarını hedefleyecek konularda gizliliği tercih edebilirler.

Tahkim uyuşmazlığında gizlilik prensibi şirketlerin ve bireylerin ticarî sırlarını, halka açıklamak istemedikleri malî durumlarını, finansal grafiklerini koruma altına almaktadır. 

GİZLİLİK YÜKÜMLÜLÜĞÜNÜN KAPSAMI KONUSU HALA TARTIŞMALIDIR

Gizlilik yükümlülüğünün kapsamı incelendiği üzere günümüzde hala evrensel bir düzenleme ve evrensel ortak bir görüş bulunmamaktadır. Gerek kurumsal tahkim kuralları arasında gerek yerel mahkemelerin konuya bakış açısı bakımından farklılıklar hala gündemdedir.

Bazı kurumsal tahkim kuralları gizlilik yükümlülüğünü dar bir şekilde düzenlerken bazı kurumsal tahkim kuralları geniş kapsamda ve detaylı bir şekilde düzenlemektedir.

Yine ülkelerin kendi kanunlarına bakıldığında mutlak gizlilik prensibini kabul eden çok fazla ülke bulunmamakla beraber, ülkelerin Yüksek Mahkemeleri gizlilik yükümlülüğünün kapsamını belirlemeye çalıştığı görülmektedir.

Tarafların gizlilik yükümlülüğünü mutlak hale getirebilmek için ya tahkim şartı koyarken gizlilik yükümlülüğünü sıkı bir şekilde düzenleyen kurumsal tahkim kurallarına atıf yapmaları ya da aralarında gizlilik sözleşmesi imzalamaları gerekmektedir.

Yine gizlilik yükümlülüğünün istisnaları sayılabilecek durumlar da mevcuttur. Örneğin hakem kararının icra edilebilirlik niteliği kazanması için yerel mahkemelerde tenfiz edilmesi gerekmektedir. Ve hakem kararının taraflardan biri tarafından iptali talep edildiğinde yine talep yerel mahkemeler tarafından incelenecektir. Tüm bunlar gizlilik yükümlülüğünün güvenilirliğini zedelemektedir.